İhtişamlı konserleriyle ve eşsiz müzik tarzıyla bilinen dünyaca ünlü İngiliz grup Coldplay; “Music of the Spheres” turnesiyle karbon nötr bir dünya turu yapmayı hedeflerken kullandıkları her teknoloji ve her yenilik, farklı kültürlerdeki hayranlarına çevrilebilir bir mesaj taşıyor. Coldplay, son yıllarda sürdürülebilirlik adına attığı adımlarla müzik dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Örneğin solar paneller, güç bisikletleri, kullanılan pilleri şarj eden kinetik dans pisti kullandılar; tüm konserlerinde yenilenebilir elektrikli pil sistemi ile tüm ses, ışık ve lazerlere güç sağladılar ve satılan her bir bilet için (yaklaşık 7 milyon) ağaç diktiler. Ayrıca plastik şişeleri yasaklayarak ücretsiz içme suyu sağladılar. Kazancın %10’u çevre dostu firmalara bağışlanırken hava yolu seyahatlerini büyük oranda azalttılar. Böylelikle karbon emisyonunu %59 oranında azaltmayı başardılar.

Ne var ki bu çabaların daha fazla etkili olması ve geniş kitlelere ulaşabilmesi, yalnızca doğru stratejilerle değil, aynı anda bu mesajların doğru bir şekilde aktarılmasıyla mümkün. İşte tam burada çeviri, terim bankaları ve alan terminolojisi devreye giriyor.  Çeviri, bu küresel mesajların her dile ve kültüre hitap edebilmesini sağlıyor. Bir İngiliz müzik grubunun çevre dostu uygulamaları, dünyadaki her insan için aynı anlama gelebilir mi? Cevap bu mesajların nasıl çevrildiğinde saklı. Örneğin, Türkiye’de sürdürülebilirlik anlayışı ile Japonya’daki yaklaşım arasında farklar olabilir. Bu noktada kültürel hassasiyetler göz önünde bulundurularak yapılan çeviri hem doğru anlamı taşır hem de farkındalığı artırır.

Coldplay’in her satılan bilet için bir ağaç dikmek gibi projeleri, dil bariyerini aşarak dünya genelinde yankı buluyor. Ancak bu tip çevresel projelerin başarıya ulaşması için doğru iletişim stratejileri şart. Çeviri, burada kelimelerin ötesine geçerek Coldplay’in vizyonunu da taşır. Örnek vermek gerekirse bir bilet satışından elde edilen gelir aracılığıyla ağaç dikildiğini anlatan bir mesaj hem dilsel hem de kültürel düzeyde doğru bir şekilde iletilmelidir. Bu çeviriler, grup için bir hayran kitlesine ulaşma aracı olmanın beraberinde aynı anda küresel bir değişim hareketine ilham verme fırsatı sunar. Eğer Coldplay’in sürdürülebilirlik adına yaptığı bu girişimlerin küresel etkisi arttırılmak isteniyorsa her ülke için uygun bir dil ve anlatım tarzı kullanılmalı.

Müzik evrenseldir; ancak mesajların da evrensel hale gelmesi için çeviri gereklidir.

Yazar: Fulya İncirliler